Çanakkale mutlu son masaj Ortalama olarak, beş kadından biri fibroidi vardır. Bu fibroidler uterustan gelişirse, 1 cm’ye ulaşırlar. Rahim içi duvarda oluşan rahim fibroidleri küçüktür, ancak işaret verirler.
Çanakkale masaj mutlu son
Rahim içi duvarda gelişen rahim miyomları, uzun menstrüasyona, adet kanamasında düzensizliğe, kanamaya ve aralıklı adet kanamasına neden olur. Myoma rahimde en sık görülen benign tümördür. Hemen hemen her 4-5 kadında görülür. Uterusun normal dokusu daha da zorlaşır. Myomlar sadece 1 cm’ye kadar ulaştıklarında anlaşılabilir.
Çanakkale masaj salonu
Uterus fibroidleri rahmin iç duvarında, rahmin ortasında veya rahmin dış duvarında yer alabilir. Genellikle rahmin iç duvarında bulunan fibroidler küçüktür fakat semptomları vardır. Kanama bozuklukları, aşırı kanama veya uzun süreli menstürasyon gibi durumlarda, miyomlar uterusun iç duvarında bulunur. Uterusun ortasında bulunan fibroidler birkaç cm’ye ulaşmadan kendini göstermezler. Bununla birlikte, büyüme başladığında, adet düzensizlikleri, aşırı adet ağrısı veya uzun süreli kanamaya neden olurlar.
Çanakkale mutlu son
Eğer miyomlar uterustan büyüyorsa bu bir problem değildir. Bununla birlikte, çok fazla büyüdüklerinde, makula veya idrar torbasına baskı uygular ve rahatsızlığa neden olurlar. Çanakkale mutlu son masaj . En sık görülen myomlar genellikle inramural miyomlardır. Submüköz myomlar, rahmin iç kısmına doğru büyüyen en kanama miyomudur. Bazı durumlarda, myoma çekirdekleri değişebilir. Bazen gebelikte görülen kırmızı dejenerasyon, şiddetli karın ağrısına neden olabilir. Myoma tanısı için jinekolojik incelemeler kesinlikle gereklidir. Myomun en önemli semptomları kanama ve ağrı gibi semptomlardır. Normal olarak, myoma rutin jinekolojik muayenelerde teşhis edilemez. Bununla birlikte, eğer myomlar belirli bir boyuta, kanamaya ve ağrıya ulaşırsa, myom tanısı kesinleşebilir. Miyomların en belirgin semptomları şunlardır: Nedeni henüz açıklanamamış olsa da, fazla kilolu olan ve hareket etmeyen kadınlarda fibroidlerin daha sık görüldüğü gözlenmiştir. Aslında bu, kasların yetersizliğinin miyomları etkilediğini göstermektedir. Hareketsizlik, myomların oluşumu üzerinde büyük bir etkiye sahiptir. Her ne kadar 4-5 kadından birinde görünse de, fibroidlerin önlenmesindeki tek geçici çözüm, düzenli olarak kilo vermemek ve aktif kalmamak ve hala olmamak için dikkatli olmaktır. Her kadının bağışıklık sistemi farklı olduğu için, oluşan myomların büyüklüğü, sayısı ve büyüme oranları da değişmektedir. Miyomlar östrojen hormonu ile büyümeye devam ediyor. Östrojen salınımı menopozda ya da yaklaşan kadınlarda durduğu için rahim fibroidlerinin büyümesi de durmaktadır. Ama bu sadece büyümüş olmayan küçük myomlar için geçerlidir. Bu nedenle myomlar, küçük miyomları olan menopozlu kadınlarda bulunmaz. Myoma ameliyatlarından sonra, eğer miyomlar küçükse, tekrarlama ve büyüme gösterebilirler. Bu nedenle, hasta ameliyattan sonra doktor kontrolünü bozmamalıdır. Bununla birlikte, tekrarlayıcı gibi görünseler bile, fibroidler küçük olmadıkça ve tehlike arz etmedikçe cerrahi yapılamaz. Bunun yerine, hasta ilaçla tedavi edilir ve fibroidler hızla büyümeye devam ederse, son çare yapılır. Miyomlar genellikle iyi huylu tümörler olarak bilinir. Normalde, myomların kansere dönüşmesi pek olası değildir. Birçok insan fibroidleri olduğunu bile bilmiyor. Günümüzde kadınların% 80’inin fibroidleri var, ancak benign oldukları için bilinmemektedirler. Miyomların kansere dönüşme olasılığı binde bir ila beş arasında değişir. Çok hızlı gelişen fibroidlerde kanser riski göz ardı edilmemelidir. Ameliyat geçirme kararı, fibroidlerin hızlı büyümesini veya ciddi kanamayı gerektirir. Açık veya kapalı ameliyatla alınabilirler. Ameliyattan önce miyomun büyüklüğü, yeri veya sayısı belirlenir ve buna göre ameliyat yapılır. Açık ameliyatlarda, karın alt kısmı duruma bağlı olarak küçük veya büyük bir şekilde kesilir. Laparoskopi, robotik veya histeroskopi ameliyatı da kapalı ameliyatlarla gerçekleştirilmektedir. Operasyon süresi kişiden kişiye değişir. Kapalı ameliyat artık açık cerrahiden daha fazla tercih edilmektedir. Kapalı operasyonlarda, kanama daha az olabilir, iyileşme süreci daha kısa olabilir ve skar azdır. İntraabdominal adezyonlar postoperatif dönemde daha az görüldüğü için hasta yataktan daha hızlı kalkıyor ve günlük yaşamında herhangi bir problem yaşamıyor. Ameliyattan önce hasta anestezi için muayene edilir ve uygulama yapılır. Genellikle 40 yaşından büyük olan hastaların akciğer filmi, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri ve kan sayımı olması istenir. Hastanın ameliyat öncesi sonuçları değerlendirildi ve buna göre bir ameliyat yapıldı. Hastada ayrıca kronik bronşit, astım, vb. Gibi bir akciğer hastalığı varsa, solunum fonksiyon testi gibi ek testler gereklidir. Cerrahinin yapıldığı karın ve idrar yollarında enfeksiyon riski olabilir. Bununla birlikte, bu risk çok nadirdir. Hastanın bir enfeksiyonu varsa, bulantı, ağrı ve ateş ile kendini gösterir. Ayrıca idrar yolları ve bağırsak yaralanmaları da görülebilir. Karındaki büyük damarlarda da kanama olabilir. Kan alma durumunda hematom tedavisi uygulanır. Bazı durumlarda çok fazla kanama olur ve uterusun çıkarılması gerekebilir. Bu operasyondan sonra, intrauterin membran veya abdominal organlarda adezyon görülebilir. Nadir durumlarda, ameliyatla ilişkili riskler de ortaya çıkabilir. En çok merak edilen konulardan biri, myom cerrahisinden sonra menstrüel ağrıdır. Myomial cerrahiden sonra menstruel ağrının olması normaldir. Ayrıca ameliyattan sonra bazı riskler olabilir. Bu riskler aşağıdaki gibidir: